20 Mart 2013 Çarşamba

Heritage Village


30 04 2011
Abu Dhabi’nin en turistik yeri eski, otantik ve yerel olmasi acisindan. Kucuk hediyelik magaza satan dukkanlar sabahtan acilip oglen kapaniyorlar ve aksam uzeri tekrar aciliyorlar. Ucuz hediyelik birseyler alayim diyorsaniz buraya gidebilirsiniz. Harika bir deniz ve sehir manzarasi var. Bir suru ordek ve kedisi var hatta at ve devesi ve koyun idi galiba bir kac cesit hayvan daha var hatirlayamadigim. Kucuk goletlerin ustunde yuzen ordekler en sevimlisi. Tek sorun tek restoranin pek ic acici gorunmemesi ve yemeklerinin cok lezzetli olmayisi. Belki otantik olmasi icin ozellikle yenilemiyorlar ama yemek degilde bir seyler icmek icin gidilmeli belkide.Bir kac kez kitap gecesini de burda yapmistim, gercekten sehrin en guzel manzarali yeri bence, tam deniz kenarinda, sahilde eski bir gemi var aksesuar gorevi yapan. Yesillikli ve iyi bakimlis bir turistik yer. Agactan salinan salincaklarda favorim. Birde golet uzerine konuslandirilmis minik kopruler de cok sirin gorunuyor.Sena’m da cok sever burayi. Tek kotu tarafi aksam saatleri show amacli dolanan jet ski’ciler, gurultululer ve manzarayi bozuyorlar…
Eski kalinti gibi bir bolumu var yenilemisler restore etmisler ve bu ulkede gorebileceginiz en eski kalinti olsa gerek komik geliyor tabii Istanbul, Roma’dan sonra ama ne yapsinlar colde petrol bulduklarina sukrediyorlardir

Cocuklar & Korkulari

Bunu bir yerden okumustum aynen kopyaliyorum
BAZEN NEDEN EBEVENLER
Korku, çocuk için kendisini dış dünyaya konumlama çabasıdır. Bu korkular yoluyla, dış dünyayla mücadele eder ve kendilerine güvenlerini kazanırlar. Bazen ebeveynler ve aile büyükleri de bu korkuların çıkışına veya pekişmesine neden olabiliyor: “Yaramazlık yaparsan, seni bırakırım”, “Yemeğini bitirmezsen, seni başkasına veririz”, “O odaya girme, orada öcü var” gibi çocuğun davranışını yönlendirme amacıyla düşünmeden söylenen sözler... Çocukların korkularıyla alay etmek de bu korkuların artmasına neden oluyor.
NE YAPMALI
Çocuğunuzun korkusuna saygı gösterin, korkuların çoğunun geçici olduğunu, ruhsal gelişiminin bir parçası olduğunu bilin. Çocuğunuzun genellikle bu korkunun üstesinden kendi kendine gelebileceğini unutmayın ve onu bunun için cesaretlendirin. Bunu yaparken, çocuğunuzun kişiliğini, sizinle ilişkisini ve o sıralar ailedeki önemli olayları göz önünde bulundurun.
Özellikle erken yaşlardaki çocukluk korkuları, genelde gelişimsel meselelerle ilgilidir ve profesyonel müdahaleye gereksinim duymadan kendiliğinden geçer. Çocuğun neden korktuğunu anlamak ve birlikte bu korkuyla baş etmeye çalışmak önemli. Çocuk karanlıktan korkuyorsa, onunla odaya gitmek, ışık açık ve kapalıyken birlikte oturmak, aslında bir şeyin değişmediğini göstermek etkili olur. Yalnız yatmaktan korkuyorsa, uyuyana kadar yanında kalmak (o uyuduktan sonra kendi odanıza gideceğinizi mutlaka söyleyerek), kapısını açık bırakıp, ihtiyacı olursa seslenebileceğini söylemek, onu rahatlatır.
Korkutucu kâbuslar, korkudan dolayı uyuyamaması, normal yaşamını engelliyorsa, bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurmalı.

11 Mart 2013 Pazartesi

Tik mi Alerji mi

Bugun Sena'yi bir doktora goturdum, 80 yasinda falan var herhalde, yavas tin tin ve telefonla konustu bizi bayagi bekletti ve bize alerjisi yok dedi gonderdi tik bu dedi...
Burnuna bakmiyordu ben uyardim, asil en bakmasi gereken yer orasi degil mi eger burnunu kasiyor alerjisi oldugu icin getirdim diyince insan dogal olarak?!!!
Halbuki Stiles da daha bakmadan alerjisi var burnu kasiniyor o yuzden eli surekli burnunda demisti...
Simdi hangisi iyi doktor?
Kime inanmaliyim? Biktim bu doktorlardan gercekten...
Tiki varsa neden yapiyor? Bir derdi mi var? Doktor vaaz verdi onu insanlarin yaninda ovun kendine guvenini kazandirin, cok bagirmayin, bagirdiginizda neden bagirdiginizi anlatin bilsin dedi, anne baska baba baska sey soylemesin dedi yani simdi neden oysa dogrudur ama sorun tik mi alerji mi bilemedim sastim kaldim...
Ben cok tikleri olan bir cocuktum, surekli bir tiki birakip digerine baslamisimdir yani ben nedenini biliyorum ama Sena'da olmasi cok sasirtti gercekten cok ama cok dikkat etmem gerekiyor davranislarima, davranislarimiza... Off gecen bir yazi okudum diyorki insanlarin karakterini anne baba sevgisi belirlermis. Bol bol sevgi gosterisinde bulunmam lazim Mr. G'ye kizima...
Az bagirmam
Ofkeme yenilmemem
Onunla bol bol oynamam
gerek...
Sadece ona davranisimi degil herzaman baskalarina karsi davranisim ve olaylara karsi takindigim tavra cok dikkat etmem lazim, nasil olacak ya cok zor is bu
11 Mart 2013

The End

Kuzuma bu aksam kitap okuyordum kitap bitti ve bana The End dedi, nerden ogrendin ogretmenin mi soyledi dedim oda library dedi cevap olarak, askim ya. her gun yeni kelimelerle geliyor artik.
Gecende 2-3 gun once actually diyordu.
11 Mart 2013

Bir basari oykusu keske benimkisi olsa


Ama soyle 62 kilodan 50 kiloya nasil dustum oykusu, 62 kilodan 52'ye hatta 54'e nasil dustum bile olabilir ahhhh ahhhhh
Aman 76'lara cikmayayim

Bunu kim yazmis bilemiyorum internetden bakip bulabilirsiniz, okumusum biryerlerden ama hatirlamiyorum su danda

Tamam artık yazabilirim zira bu ay itibariyle hurçlarda kalan içine giremediğim son pantolonlar da dolapta yerini aldı. İlk başladığımda sesim çıkmadı; ÇIKAMADI! Bir sürü girişim hep sonuçsuz kalınca artık yüzüm kızardığından yazamadım “yine yeniden en baştan” diye.  “Hele 65 kiloyu göreyim öyle yazarım” dedim! Gördüm ama yine yazmadım çünkü emin değildim hala! Bugün tam 62 kiloyum. 25 Nisanda 76 kilo başladığım bu serüven sene sonuna yaklaşğımız şu günlerde eksi 14 olarak tartıya yansımış durumda. ÇOK ŞÜKÜR!
Yeni bir insan oldum, tekrar nefes almaya başladım en güzeli az yemenin dayanılmaz hafifliğini her dakika yaşıyorum vefekat nasıl oldu da bu sefer oldu ? Öncelikle yazacaklarım öneri niteliğinde olup uygulama aşamasında destek alınmasını eklemek durumundayım!
İlk anahtar : KAFAYA FENA TAKTIM!!Bu işe zaman, konsantrasyon ve maalesef para ayırdım! Bu sefer birinin yardımını almadan yapamayacağım kesindi. Kimin yardımını aldım ? Canım doktorum Buğra Öktem‘in. Bu süreç içerisinde herkes benden ” ne yaptın, liste yok mu? püf nokta söylesene” diye yardım istedi ama bu konu o kadar kişisel ki, inan sevgili okur ne desem soranın işine yaramayacaktı. Bu konu neydi peki ? AYURVEDA! Hayatıma girdi gireli sadece bir yaşam biçimi değil bir de hobi oldu bana: Baharatlar, günün, mevsimlerin, bedenin kısaca tüm yaşamın akış hızı.. En çok merak ettiğim konular haline geldi. Sadece yapmadım aynı zamanda çok büyük keyifle okuyorum. Okuduğum kitapları da paylaşacağım yazının sonunda. Öncelikle Ayurveda nedir ne değildir ? Doktorumun sayfasından alıntılıyorum :
Ayurveda, eski Hind dili olan Sanskritçe’de Ayu= Yaşam ve Veda = Bilim,Sanat kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir. Bazı kaynaklara göre 5000 yıl önce kurulmuş bir bilimdir.Hala geçerli olan temel eserleri ise 3500 yıl önce yazılmıştır. Sağlıklı birey tanımına Dünya Sağlık Örgütü(WHO)‘nün henüz 20-30 yıl önce eklediği sosyal sağğı, binlerce yıl önce eklemiştir. Ayurveda’nın Temel amacı, kişinin ruhsal ve fiziksel sağğını kazandırarak, sosyal bir insan olarak her açıdan mutlu bir  yaşam sürmesini sağlamaktır.
 Ayurveda, evrenin 5 temel prensibi (Boşluk, Hava, Ateş, Su,Toprak) ve bunların birbirleri ile olan ilişkisine dayanan Tridosha Teorisini baz alır.
Temel fonksiyonel kapasite olarak adlandırabileceğimiz Doshalar 3 adettir :
VATA :  tüm hareket prensipleri,
PİTTA :  tüm transformasyonları kontrol eder,
KAPHA :  bağlantı, yapı, gelişim ve sıvılardan sorumludur.
 Bu Doshalar ve bunların ilişkileri Ayurveda’nın insan sağğını koruma ve hastalıkları tedavideki temel araçlarıdır.
PRAKRUTİ İnsanın doğumla gelen ve yaşam boyu değişmeyen temel yapısıdır. Dosha’larla ifade edilir. Ör. Vata-pitta, Pitta-Kapha, vb.
VİKRUTİ : İnsanın çevresel etkenlerle değişmiş yapısıdır. Ayurveda insanlar gibi, günü ve mevsimleri de Doshalarla ifade ederek birbirinden ayırır. Günün değişik zamanları ve mevsimlerin insanları farklı şekillerde etkilediğini göz önüne alır. Bireylerin Prakrutisini gün ve mevsimlerin bölümleri ile ilişkilendirerek yaşam rejimleri tavsiye eder. Böylece bireylerin doğa ile uyumunu sağlayıp hastalanmalarını engelleyerek yaşlanmalarını geciktirme yoluna gider.
Kaynak : http://www.drbugraoktem.com/ayurveda/

Siz de beden tipinizi şuradan yapacağınız test ile öğrenebilirsiniz. Doktorun ilk muayenesinde nabızdan yaptığı kontrol ve uzun bir konuşmadan sonra doktor beden tipinizi belirliyor. Yanlış bilgi vermek istemem o yüzden beden tipinize göre neler yapabileceğinizi şu adresten okusanız daha iyi olur.
Bu beden testinden sonra ben ilk 10 gün için detoks yaptım. Bu biraz zorlu olan bölümü. Detoks denince hemen akla kilo vermek için yapılan, tüm gün aç kalınan ve sinir bozucu bir kavram geliyor oysa ki bunun öyle olmadığını detoksun bitiminde hissettim.  Vücudu toksinlerden arındırmak için yapılan detoks, vücudun dinlenmesi ve temizlenmesi için önemli bir yere sahip. Vücudumuz için böyle bir faydası bulunan detoksun zararlı olma ihtimali var mıdır? Detoks zararlıdır diyenler içindi bu cümle:) ancaaakkk :
Vücuda çeşitli yollarla giren ve atık madde olarak dışarı atılması gereken toksinlerden kurtulmamızı sağlayan detoks, bilinçsiz bir şekilde hekime danışmadan yapılırsa, evet zararlı. Detoksun yanlış yapılmasından kaynaklı kas kayıpları, saç dökülmeleri veya kalp sorunları görülebilir. Ancak doğru ve kontrollü bir şekilde yapılırsa başta karaciğer olmak üzere birçok organı temizler, yaşlanmayı önler, fazla kiloları yok eder ve vücut sıvısını çok iyi ayarlar.
Düzensiz uyku, stresli bir yaşam, günlük yaşantıda aşırı yorgunluk, güneş ışınlarına uzun süre maruz kalma, sigara kullanma, alkol alma ve buna benzer daha birçok faktör vücutta toksinlerin birikmesine neden olur. Bunlardan kurtulmanın en sağlıklı yollarından birisi olan detoks gebeler, emzirenler, şeker hastaları ve kalp hastaları tarafından yapılmamalıdır. Bu kişilerin detoks yapması son derece zararlıdır. | Ender Saraç
10 günde 5 kilo kaybettim bunun 4 kilosu yağ 1 kilosu sudan oluşuyordu ve hemen ertesi hafta su kaybım yerine geldi yani toplamda 4 kilo kaybettim. Ancak detoks bittikten sonra 15 kilo vermiş kadar hafiftim! Sanki içimi çamaşır sularıyla yıkamışlarcasına hafif ve temiz. Bu hissi çok sevdim, kilo vermekten daha fazla haz verici işin doğrusu. O kadar sevdim ki 6 ay geçse de bir daha yapsam diye bekledim. En az 6 ay geçmesi gerekiyor. Şu günlerde 6 ayı bitirdiğim için bir tur daha yapacağım ancak bu sefer biraz daha kısa ve başka bir yerde, 5 gün sürecek. Bu da sonbahar detoksu. Yazdan kalan atıkları temizlemek, akciğer ve bağırsakları çetin ve soğuk geçecek kışa hazırlamak için. Bakın kilo vermek için değil ! Sadece temizlenerek daha kuvvetli olmak için ama yanında giden kilolar da bonusu bu işin ve anladım ki bu detoks işi birinin kontrolünde yapılmalı öyle kafaya göre değil yani benim daha önce denediğim gibi değil. Buğra beyle geçen 8 günün ilk 4 günü tek başımaydım. Sabahları içilen ghee yağı ile gün başlıyor. Ghee yağı bizin Anadolu’da kullanılan Sade yağ aslında. Tereyağı ısıtılarak hazırlanıyor. Bu işlem sırasında proteinlerinden kurtulan saf yağ sade yağ adını alıyor. Saf ve sıvı yağ direkt olarak hücrelere giriş yapabiliyor ve çevresel faktörler ile kirlenmiş olan hücrelerimiz ki bu kirler ancak yağda çözülebilir kirler ( plastiklerden gelen, kirli havadan gelen, gıdadan gelen diyelim bu yağ ile çözülüyor. Ancak bedeni sadece içten değil dıştan da yağlamak gerekiyor. En büyük organımız olan cildimizi hep unutuyoruz çünkü! 4. gün itibariyle 4 gün boyunda Abhyanga yani ayurvedik masaj yapılıyor. Beden tipinize göre seçilen yağlar ile yağlanıyorsunuz. Bol yağ ile yapılan bir masaj bu. Bu arada gün içerisinde sabah yağı içtikten sonra acıkana kadar herhangi bir şey yenmiyor ancak bu yağ nasıl bir yakıtsa zaten acıkmıyorsunuz! Acıkınca iki avucunuz kadar sıvı gıda, çorba gibi ya da sıcak bir yemek hafif yeniliyor.  Gün boyu bitki çayları serbest ancak çoğunlukla zencefil çayı hatta limon eklenmiş, ılık yudum yudum içiliyor. Öyle bir anda soğuk bir bardak suyu diklemek yok ayurvedada. Soğuk suyun hazmının zor olduğunu savunuyor.
9. gün ise doktorun verdiği bazı bitkisel karışımlar ile de  bağırsaklar temizleniyor ve detoks sona eriyor. Takip eden ilk hafta yine hafif geçiyor yemek konusunda bazı besinler yasak ondan sonra bir beslenme programı veriyor ama ” bir kibrit kutusu kadar” diye başlayan bir diyet listesi değil bu . İstediğini ye ama günün saatlerine, içinde olduğumuz mevsime dikkat ederek. Yediklerinin içerisine koyacağın baharatları seçerek.Velhasıl ben mayıs ayından beri bu şekilde besleniyorum. Hafifim! Mutluyum!
Konu biraz uzun o yüzden bölerek yazacağım. Bu birinci bölümün sonu..

Wine Tasting

Uzun zamandir isteyip yapamadigim bir seydi ve sonunda gidebildim.
Klasik AD ortami arayip rezervasyon yaptirmak istedigimde we are fully boook dediler bende hadi ordan lan dedim ve dinlemedim gittim tabiki... P, M,S ve C zaten ordaydi
tabiki nerdeyse bostu odanin yarisi, 25 kisi book etmis yarisi gelmemisti.
Yanliz oda sahaneydi sarap dolu bir oda , ortada duran koca bir masaada envai cesit peynir uzum ekmek ceviz ve daha bir suru aperatifler
Salak gibi tok gittim o yuzden cok peynir yiyemedim
Sarap da fazla icemedim 4-5 bardak
Keyifliydi, lezzetliydi, sohbet iyiydi tipsy eve donmek ustelik cok gec de degilken donmek guzeldi. 6 da baslayip 8'de bitiyordu ama 8.30' a kadar ordaydik, ben 7'de gidebildim zaten.
Bir sonrakini dort gozle bekliyorum bu sefer hazirlikli gitcem ve bol bol sarap icecegim.
Mekan St Regis

10 Mart 2013 Pazar

Fotograf Kursu


2-      Temel fotografcilik egitimi-Fotograf Atolyesi/Istanbul-Yuksel Altun
3-      Dugun fotografciligi egitimi-Fotograf Atolyesi-Serhan Serter
4-      Dogum Fotografciligi-FA- Yuksel Coskun Turkoglu
7-      Uygulamalı Photoshop Atölyesi Fotograf Atolyesi
8-      İFSAK
9-      http://www.muammeryanmaz.com/

fotograf kursu icin
http://gulfphotoplus.com/workshops?type=all

Yazi Basliklari


Sena'nin videosu, turkceyi anlatirken , ve gangam stytle fartolayi

Sena ... Actually
I don't like you diyip duruyor cunku sen kizdi you shout at me
Sumugunu yemeye devam bugun 9 mart 2013
Local deneyim
Pavel supriz parti
Dun 8 mart Darsy ve sok news ilk kez
PLates
Annemin beli

Subat


Subat

Ahh Subat kisasin ama iyisin, seviyorum seni
Nedenleri:
Bir kere ben bu ayda dogdum, balik burcu olmayi sevmem o ayri ama Subat ayini sevmeme engel degil bu.
Sevgililer gunu Subat ayinda, her nekadar cok cok uzun yillar sevgilisiz olsamda her 14 Subat'ta ve radyo TV kapatip sadece uyuyup o gunu gul ve ayi gormeden gecirmek istesemde sevgililier gununu severim sadist miyim neyim? Sagolsun Mr. G kutlar sevgililer gunumu eksik olmasin, eski gunlerimin intikamini alir.
Ucuncu nedeni kisa oldugu icin ay sonu cabuk gelir maasimi erkenden alirim
Kar yagar illahaki e kar da guzeldir beyaz temiz ve eglenceli
Daha ne olsun...
Sizin favori ayiniz hangisi?

Sailing


Sailing- 9 Mart 2013

Cumartesi gun ilk kez sailing yaptim, Sena ve Mr. G ile, cok da zor degilmis ama tabii ruzgara gore degisir bu... Yeni bir sey denemenin gururu var, bir dahakine belki daha uzaklara gideriz bu sefer cok acilmadik ikimizde deneyimli olmadigimiz icin...Az ruzgar olmasina ragmen bayagi hizli gidebiliyor, ucumuzun yaptigi bir aktivite olmasi ayri bir tatli

Downton Abbey


Downton Abbey

Veeee bir yildan uzun bir sureden sonra istedigim ve icimde kalan seye kavustum, DVD'ler elimde sabah aksam bu diziyi izledim, sevdim... Neden mi? Iste nedenleri:

Ingilizcesine asigim, ahh proper Ingilizce duymayi ne cok seviyorum
Ah o ses tonlari yok mu nasil cekici nasil seksi nasil kulaga hos geliyor
Oyuncular sahane hepsi cok yetenekli
Mary'ye ( Michelle Dockery) hasta oldum evet ilk kez bir dizide bir kadin karaktere hayran kaldim bir erkekden once (Sex and the city haric)
Maggi Smith zaten yasayan efsane
Dan Stevens- cute
Elizabeth McGovern hayatimda bu kadar guzel bakan bir kadin gormedim, cok guzel
Hugh Bonneville- Yakisikli ve cok iyi bir baba
ve daha kimler kimler
ve son olarak if you were the only girl sarkisini soylemiyorlar mi o muhtesem sesleri ile zaten Marry sarkida soyluyormus, Jaz ve de ...sarkinin orijinalinden cok daha sevdim, sahaneydi, keske tum sarkiyi seslendirselerdi...
Ve tabi Kemal Pamuk rolunu oynayan Theo James,  o ne guzel bir adam yahu...
Turk'lerin gurur kaynagi olurdu Turk olsaydi ama degil tabiiki

Yine PuCCa



PuCCa'yi okuyorum yine
Ucuncu kitabini
Allam ya cok komik kiz, her onu okudugumda icime PuCca kaciyor sanki onun gibi kufurlu konusmaya basliyorum, yada olaylara onun gibi bakip onun gibi anlatmaya calisirken buluyorum kendimi. Bir sure etkisinde kaliyorum anliyacaginiz
Anlattigi komik hikayeleride cok tanidik geliyor ve gecmise onunla gitmek hosuma gidiyor.

Ah Su Hintliler...


Ah Su Hintliler...
Yani tamam yargilamiyorum, arkadaslarim da var sevdigim ama cok zevksizler ya cok tacky duruyor herseyleri
Hepsinin degil tabii ama en sevdigim Hintli olan Indu, oglunun dogumgunu partisine davet edince asagi yukari nasil olacagini tahmin ediyordum ama gorduklerim cok daha sasirtti beni.  Ondan daha iyisini beklerdim,,, En son Rachna'nin evinde cocugu olduktan sonraki partiye gidince oyle sasirmistim, cunku Rachna bir cok(tanidigim)  Hintli'ye gore daha moderndi ama onuna ev ortami arkadaslari ve ailesini gorunce sasiristim.

Gelelim dogumgunune...Bir kere igrenc bir restoranin parti kisminda yaptilar,  sadece onlara ait bir alan ama cirkin ve kirli bir salon. Belliki herseyi dusunmusler paradan cekinmemisler ama sectikleri yer -ki daha iyisini de afford edebilirler-berbat.
Kotu bir sound sistemi ve surekli calan cirkin sarkilar...
Sisko ve igrenc giyinmis bir adam eline aldi mikrafonu, terleyerek bol bol, aptal sacma esprileri ile guya bizleri eglendirmeye calisti

Gelen cocuklar cok zevksiz giymislerdi hele kizlar zavalli kizlar, guya en iyi kostumleri icindeydiler ama o renk uyumu o her buldugunu takistirmalari, elbiselerinin altina giydikleri uyumsuz coraplari ve ustune acik ayakkabilari fixlenmis gibi
Alakasiz aksesuarlarida takmislar tam olmus
Gercekten cirkin oldularini goremiyorlar mi bu anne babalar?
Hediyelerin hepsi ama hepsi cirkin ucuz su Lulu' da hediye paketi yaptiklari parlak adi duran hediye paketleri ile sarilmisti... Hepsi de ayni yerden almis olamazlar hediyeyi ama hepside ayni cins hediye paketi ile sarmislardi hediyelerini.
Sonra oyun kismina gectiler, bir kagitta bir suru marka logosu vardi ve belli bir zamanda logo ismini tahmin etmeye calismak gerekiyordu. Sena icin fazla buyuk bir aktiviteydi ve Sena acikmis ve yorgun oldugu icin onu bahane edip ciktik, Elinde mikrofonlu fat amca gitmeyin tam Sena'nin yasina uygun oyun oynuyacagiz diye israr etti cok ama dayanamadim ustelik Sena'yi acliktan igrenc gorunen pastayi yeme tesebbuslerinden daha fazla uzak tutamiyacagimi anlayinca olay mahalinden uzaklastim.
Ha birde fotografci ve video kameraci tutmuslar, sak sak cekiyorlar seni.
Birde bir kadin elinde kucuk not defteri ile cocuk hakkinda birseyler yazmaniz icin dolastiriyordu misafirleri arasinda.
Aperatif dagittiklari yemekler de igrencti, bir isirdim ve biraktim.
Kalsaydik daha neler gorcektik

Ozunde iyi insanlar biliyorum ve orda igreti gibi durmak istemezdim ama elimde degil
Elimden geldigince egleniyormus ve orda olmaktan mutluymusum gibi rol yapmaya calistim ne kadar becerebildim belli degil.
Kimse beni sig olmakla yada insanlari asagilamakla suclamasin ama kotu gorunuyordu hersey gercekten be...