21 Haziran 2011 Salı

Sena Bodrum'da

Senam bugun annanne uyuyor dan olusan iki kelimelik cumlesini kurdu
sit down'i saymazsak:)
Senam iyilesti ve iki gundur denizde bir balık gibi yuzuyor kumda oynuyor cok mutlu ve cok guzel ve tatlı bir sekilde. Zavalli kizim Turkiye'ye gelisinin ucuncu gunde hastalandi ve bizim ihmalimiz yuzunden tam 10 gun cok hastaydi.

Sena Ataturk diyor sonra Ataturk ne yapıyor diyorum elini kaldırıp zeytin dalı tutma taklidi yapıyor tıpkı heykelde oldugu gibi
Sonra dondurma diyor ama agzından cok daha komik bir sey cıkıyor
artık eliyle dondurma yeme taklidi yapmasına gerek kalmadı yani
ay dede demeyi unutmadı ustune moon diyor ve onu ekliyor 
bebe jiddo diyor jiddo dede demek arapca
dede yok diyor
bak look yok sonra yakala diyor ve hadi baba hadi mama diye bizi onunla oynamaya cagiriyor,
gıdı gıdı diyip bizi gıdıklamaya calisiyor.
uyurken annesinin ve babasını arasında uyumak istiyor onu yatırmaya goturdugumde baba baba diyip babasını cagırıyor sonra ben onları bırakıp cıkmak istedigimde odadan "mama sit down" diyip eliyle yatagin oteki tarafını gosteriyor, kuzum yani anne babasını yanında istiyor sonrada huzurlu
ve mutlu uykusuna dalıyor.

Geceleri maalesef yanliz oyle mutlu ve huzurlu uyumuyor. Geceleri mutlaka bizleri uyandiriyor, sadece memesini verip pispislamakla uykuya geri donerse ne ala ama haftada iki uc kere yaptigi gibi uyandiginda 3-4 saat uyumadiginda tum ev halkini ayaga kaldiriyor tipki dun gece oldugu gibi. (30 haziran 2011) Dun Kuzeyimiz geldi insallah gece uyanmaz Sena ve Kuzeyi uyandirmaz demistikki yine uyandi tabii. Bu aralar Sena uyumamak icin yeni takdikler gelistirdi. mama sut mama kaka mama cis mama mai diye bizi delirtiyor
aslinda kakasida yok acta degil acsada dolabi acip herseyi tek tek yer mi diye soruyoruz ve hayir diyor yada en fazla biraz peynir yiyor baktik uyumaya niyeti yok sut veriyoruz. Sonra bezi degisiyor bazen lazimligina oturtuyoruz cisini yapiyor sonra saatlerce yatagin icinde donup duruyor ve bir turlu uyumaya gecemiyor
Anlayacaginiz Sena ne emziginden vazgecti ne gece beslenmelerinden ne de gece duzenli uyumayi ogrenebildi ve nede bezden kurtulabildik. Durum vahim benim icin
Bu benim basarisizligim diye goruyorum, cezasinida ben cekiyorum zaten

Su anda (1 Temmuz 2011) Senam sezlongda uyuyor bende denize karsi elimde laptop imla yaziyorum bunlari.

Sena'nin buyudugunu hissediyorum her ne kadar henuz tam konusmaya baslamasada, daha oyuncu daha cilveli uyanik akilli...

Bazen beni veya babasini dudagindan opmek istiyor sonra yanaklarimizdan sonra sariliyor bize.... genelde bize ise dustugunde yapiyor gerci ama olsun cok tatli

Nereye gidersek herkesin ilgisini cekiyor sevimli sevimli bakiyor onlara gulucukler dagitiyor bye bye yapiyor eliyle

Yoksa Dubaililer Bize âşık Değil mi?!

Cok dogru soylemissin yine be Gulse Birsel!!! Hatasıyım bu kadının

Yoksa Dubaililer bize âşık değil mi?!

Aman Allahım!
Bu bayram tatili beni acı gerçeklerle karşı karşıya getirdi!
Canımız, kanımız, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Arap dostlarımız, din kardeşlerimiz, yoksa Türkleri o kadar sevmiyorlar mı? Yoksa bütün sevgi saldırılarımız, arsa tahsislerimiz, şehrin ortasına Dubai usulü ve Dubai isimli kuleler diktirip kentin altyapısından trafiğine, herşeyi feda etmelerimiz boşuna mı?
Bayramda ayıptır söylemesi Seyşel Adaları'na, yorulmadan, uykusuz kalmadan gitmek için, gidişte ve dönüşte Dubai'yi duraklama noktası yaptık sevgili okuyucular.
Giderken iki gün kalınacak, iklime alışılacak, belki biraz alışveriş yapılacak, Burj Al Arab Oteli'nin altın kaplama ve her yerlerinden sular fışkıran iç mimari zevksizliğiyle eğlenilecek, hak yemeyelim, Dubai'nin turizm ve çölde emlak pazarlama konusundaki başarıları teslim edilecek. Dönüşte, transit vizeyle 9 saat kalınacak. Yani otele gidilip, uyunup, İstanbul'a devam edilecek.

DUBAİ'NİN TERCİHİ
Sanmayın ki Araplara özel bir gıcığım var.
Bilakis, entarili bir adamın arkasında yüzünü bile maskeyle kapatmış yedi kadının sıra sıra yürüme görüntülerine rağmen, petrolünün bitmesine az kalmış bir Arap emirliğinin, ilginç mimariye sahip süper lüks oteller, gerçekten iyi bir havayolu, indirimli alışveriş bayramı gibi zekice hareketler yapmış olması takdire şayan.
Dubai'yi yönetenlerin petrol paralarını adam gibi yatırımlara harcamasını, ve emirliği bölgenin çekim noktalarından biri haline getirmiş olmalarını hayranlıkla karşılıyorum.
Türkiye'ye yapılacak her türlü yatırımın kırmızı halılarla karşılanması gerektiğine de inanıyorum. Eğer belediye altyapı ve trafik sorununu çözme gibi beklenmedik bir başarı gösterirse, başımızın üstünde yerleri var.
Ancaaaak...
Bu sevgi ve iltifatın tek taraflı olduğunu hissettim!!
Dubai de dahil, Birleşik Arap Emirlikleri'nin vize sistemi, en sevilen ülkelerden, en sevilmeyenlere göre şöyle sıralanabilir, onların ağzından:
1) Canımız ciğerimiz Körfez İşbirliği Konseyi üye ülkeleri vatandaşlarının (Bahreyn, Kuveyt, Katar, Oman, Suudi Arabistan) vize almasına gerek yoktur!
2) Yine ciğerimiz sayılan Körfez İşbirliği Konseyi üye ülkelerinde oturanların da vize almasına gerek yoktur!
3) Bir tanecik İngiltere'nin, eşsiz vatandaşları, geldikleri anda havaalanında bedava vize alabilirler!

İMTİYAZ LİSTESİ
4) Sevgili dostlarımız, saygıdeğer ve imtiyazlı 33 ülkenin vatandaşları İngilizler'inkine benzer şekilde, Dubai'ye geldikleri anda bedava vize alabilirler. Sadece, bu bir aylık vizeyi uzatmak istediklerinde, özür dileyerek kendilerinden 28 dolar alacağız.
Şimdi bu 33 ülkeyi sayıyoruz: Fransa, İtalya, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, İsviçre, Avusturya, İsveç, Norveç, Danimarka, Portekiz, İrlanda, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi (yaaaa!), Finlandiya, Malta, İspanya, Monaco, Vatikan (şaka değil!), İzlanda, Andorra (vallahi şaka değil!), San Marino, Lihtenştayn (gülmeyin!), Amerika Birleşik Devletleri (elbette!), Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya, Brunei, Singapur, Malezya ve Hong Kong!
Dikkat ettiyseniz listede Türkiye yok!
Ve yine dikkat ettiyseniz, sevgili dostlarımızın "imtiyazlı" listesinde Kıbrıs Rum Kesimi mevcut, ayriyeten, din kardeşlerimiz, Vatikan'ı bize tercih ediyor!
Benim kalbim kırılmaz şimdi?
Vize listesinin en altına geliyoruz yavaş yavaş.
5) Bu üstteki ülkelerin vatandaşları dışındakiler (yani biz), isterlerse Dubai'ye gidebilirler ama, gitmeden önce birçok bilgi, kalacakları otel veya orada oturan arkadaşlarından teminat, 28 dolar ve en az bir hafta bekleme süresine ihtiyaç var! Bunun sonunda uygun görülürse vize alabilirler!
6) Listenin en altında, artık bir tek İsrail kalıyor ki, zaten eğer oranın vatandaşıysanız, veya pasaportunuzda İsrail damgaları varsa mümkün değil Dubai'ye giremiyorsunuz!
Diyeceksiniz ki "Avrupa'nın birçok ülkesi bizden vize istiyor". Tamam da "Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları" gibi, daha adil bir tanımlama var.
Oysa Dubai, bütün dünyaya kollarını açıp, herkesi turizme, alışverişe, iş yapmaya çağırmasıyla varolan, kendini bu "açıklık"la tanımlayan bir ülke.
Yani Türkiye, elini kolunu sallayanın girdiği, ekonomik hareketliliğini biraz da buna borçlu olan Dubai'nin yasalarına göre, güvenlik ve popülerlik açısından İsrail'den sadece bir üst kategoride!
Maslak'ı adamlara vermemiz, o kadar güleryüz tatlı dil, ikram, maalesef bizi "imtiyazlı" konuma bile getirememiş!

SÜRÜNEN TÜRKLER
Gidişte bütün bu gereksinimleri karşılayıp vizemizi alıp gittik. Ancak bu vize tek giriş olduğu için, dönüşteki sadece dokuz saatlik Dubai maceramız transit vizeyle olacak.
Ne yazık ki, Dubai Havaalanı'nda bizi bir sürpriz bekliyordu!
Bayram tatili dönüşü, sabahın beşinde, ellerinde kapı gibi transit vizeleri ve dokuz saat sonra Birleşik Arap Emirlikleri Havayolları'yla İstanbul'a uçacaklarını gösteren biletleri olduğu halde, Dubai'ye girmek için iki saat bekletilen bir grup Türk düşünün! Ancak bu iki saatin sonunda, göçmen bürosu çalışanı gibi bir Arap elemanın gelip, soyadları bağıra bağıra, nedense el koyduğu pasaportları sahiplerine dağıtmasını...
Sebebini soran bir gazeteci ve aldığı cevap: "Vizeyi burada inceleyip, onaylamadan sokmuyoruz. Ama herkese uygulanmıyor bu, Türk vatandaşı olduğunuz için yapıldı!"
İşte o gazeteci benim efendim!
Ve o kazulet kuleler yapılırsa beni müşteri olarak beklemesinler!

Kaçırılmaması Gereken 6 Konser

Kaçırılmaması gereken 6 konser

1. Amy Winehouse: Biz hâlâ onun yurdumuza ayak basacağına inanamıyoruz ama o yarın akşam Maçka Küçükçiftlik Park'ta sahneye çıkıyor. Bu muhteşem ve acayip kadını canlı canlı görebilmek için sadece bir gününüz kaldı.
2. Bon Jovi: İşte efsane yeniden İstanbul'da. Buna yürek dayanır mı? Dayanmaz! Bu konser kaçar mı? Asla kaçmaz! Bon Jovi tam 18 yıl sonra 8 Temmuz'da Turk Telekom Arena'da.
3. Limp Bizkit - Travis ve Moby: Üçüncü sırada üçü bir arada. Peki nerede? Rock'n Coke İstanbul 2011'de. 16 Temmuz Cumartesi Limp Bizkit, 17 Temmuz Pazar Travis ve Moby'i izleyebilirsiniz. Yani kesinlikle izlemelisiniz.
4. James Blunt: Son yıllarda çıkmış en değerli sanatçılardan biri James Blunt, müthiş sesiyle 24 Haziran İstanbul Küçükçiftlik Park, 25 Haziran İzmir Arena'da.
5. Jamiroquai: Daha önce de izlemiştik ama yüz kere daha gelse yüz kere daha gideriz. Müziğin sihirbazı Jamiroquai 26 Haziran Pazar akşamı Turkcell Kuruçeşme Arena'da.
6. Joss Stone: Aslında beş konser yazacaktım ama Joss Stone'u atlamak olmazdı. 18. İstanbul Caz Festivali için Türkiye'ye gelecek Joss Stone'un konseri 28 Temmuz Perşembe Santralistanbul Kıyı Amfi'de.

14 Haziran 2011 Salı

Sena Bodrum da

Senamı uc gun yalnız bıraktık babasi ile zavallim dun geldigimde atesi vardi neyseki bu sabah iyi.
Annem telefon ile oynamasin diye kizmis ona oda Sesi shooes vuuu demis eliyle ucakta gitme taklidi yaparfak eliylede sirtina cantasini yerlestirmis hadi abu dhabiye donelim manasında cok komikmis neyseki dun itibariyle anne babasına kavustu
bu turkce karakter klavyeye alısamadıgımdan yazılar kım bilir nasıl cıkacak
cok sinşr bozucu

istanbul harikaydı bol bol para harcadık ve geldik ama bodrum daha bos havada biraz serin deniz icin

9 Haziran 2011 Perşembe

Scrapbooking Tema Fikirlerim & Almam Gereken Malzeme Listesi


Su ana kadar yaptiklarim 17 tane olmus daha 20 olmamis... unuttugum var mi acaba? …

Hediyeler                                                           Kendime Yaptiklarim
1-Suzy-Kyle                                                      13-Sena National Day
2-Leonara                                                          14-Dogum Gunum
3-Toma-anne babasi                                         15-Sena 0-12 ay
4-Annem-Kuzey ve Sena                                 16-Sena 12-24 ay-tam bitmedi
5-Kuzey aile foto                                               17-Wedding
6-Kuzey dogumgunu                                         18-Muscat
7-Grandma hediye                                            19-Sena's first year of preschool-iki sayfa
8-Aunt hediye                                                    20-Sena @ Zoo-iki sayfa
9-Zehra hediye
10-Alya hediye
11-Milk sisters
12-Selin-Sebo icin


Yapacaklarim

1) Sena 1 ve 2. Yas gunu (birlikte yap)
2) Sena okulda-ogretmeni ile foto, okul fotosunu yapabilirsen iyi olur, CD den foto basabilirsen iyi olur
3) Baba kiz
4) Anne kiz
5) Annem ve Sena
6) Babam ve Sena
7) Kuzey Sena
8) Deniz
9) Sena son hali
10) Sena Bodrum'da kuzeni ve arkadaslari ile
11) Sena hayvanlar aleminde, Al Ain, Dubai,Dubai Kidz Zoo ve Dubai maldaki su alti zoo fotolari
12) Sena @ the beach
13) Milk sisters son halleri
14) Samia wedding

Bunlarda alacak listem:
Eyelet takimi-Lemisdekinden-ALDIM












Dugme ciceklerin ortasina koymak icin
Lemisin love lovely kiss gibi olan cikartmalarindan (asagidaki fotodan gorebilirsin)
Film seridi (yine resimde gorebilirsin )-ALDIM
Lemisin oglum ve 1 ay yazan yazi harflerinden
Kurdele-ALDIM
Lemisin buyuk harfli slikon yazilar, Kaan yazdiklari dogumgunu davetiyesi icin
Dugmeli cicekden daha fazla al
Uhu
Yuvarlak resim cizmek icin Lemisin aletinden al
Kalem yazi yazmak icin

Kisaca Lemisin begenip aldigi herseyi bende almak istiyorum:)


Lemisin en begendigim calismalardan bir kaci:







Bunuda ben yaptim Kuzeycik icin birinci yas gunu temali


Bu Muscat calismam kendimi nihayet astigim bir calisma oldu, eskilere bakinca bu gayet basariliydi


Buda en sonuncu calismalarim, ikiser sayfa calistim, zaman aldi bayagi ama guzel oldu.











8 Haziran 2011 Çarşamba

Okulda Pijama Gunu

06-06-2011
Bakalim bugun nasil gececek
fotolar aksama...

09-06-2011
hmmm cok cicilerdi cocuklar, Ms Mei bile pijamalari ile gelmisti










sonra ogretmenine ve Daisy'ye hediyelerini verdim, bugunde (8-6-2011) okulun son gunuydu. Kendimi cok kotu hissettim, kizim koca bir seneyi bitirdi ve ilk ogretmeni cok sevdigimiz Mei'den ayrildi, kizim acikcasi okulun bittigine uzuldumu bilemiyorum ama ben cok kotu hissettim, cunku seneye pekte  icime sinmeyen bir ogretmenle devam edecek, keske Mei devam edebilseydi...:(
Bugun gercekten uzgundu Mei'de cocuklara ister istemez alismis, hepsine buyuk hug ve kiss vererek ayrildi...:(

Isten kactim ne yaptim ettim kizimi okulundan bu sezon son kez ben aldim, Giyas da geldi.Ms Mei cok cici bir cerceve verdi icinde Sena'nin cok tatli 4 fotografi ile beraber,asagida gorebilirsiniz.





4 Haziran 2011 Cumartesi

More Ekmek, Play Dates


31 mayis 2011
ve korkulan oldu Sena ingilzce arapca turkceyi karistirarak konusmaya basladi askim benim, gecen ekmek yiyordu daha fazlasini istedi ve mama more ekmek dedi:)
Umarim 3 dilide cok iyi konusur ve ustune baska bir dil daha ogrenir.

04 Haziran 2011

Senam baska neler soyluyor hmmm...
orda. burda diyor
sit down mama diyor, yes diyor
nerde diyor, sinifinin toplu fotosuna bakip, Isabel, Georgia, Andrew, Fatima, Cafer nerede diyorum hepsini gosteriyor askim benim ya, Ms Mei diyor ogretmenini gosterip bu kim diye sordugumda.

Veeee
Sena ciplak gezmeye basladi son bir kac gundur, ustundeki herseyi sicaklayinca cikariyor ve cirilciplak dolasiyor evin icinde ustelik yabancilardan utanmadan cekinmeden, galiba bu konuda utanma duygusu gelismedi bende zaten ayy ne ayip falan diye saldirmiyorum ona.
Gecen persembe (2 haziran) zeki bahar ve alp geldiler bize onlarin yaninda soyundu, zaten eve gelmeden Shangri la da yemek yerkende cikarmak istedi ustundekileri de zor zaptettik:)
Sonra bugun Duygu Bora ve Ozan yaninda soyundu sevinc cigliklari atip gayet normal bir sekilde dolandi.

Senam son iki gundur ogle uykusunu bir sasirdi, dun Duygulara gitmeden once iyice dinlensin diye ne yaptiysam beceremedim, uyumadi, sonra tabi 8 'e dogru mizmizlandi bayagi, (ama Bora ile cok eglendiler yine, havuzda, bahcede, evde) sonra bugunde yine 2.30' a kadar uyumadi ki en gec 1 de yatmis olurdu normalde, bu bana acaba ogle uykularini birakmaya isaret mi sorusunu uyandirdi, yok ya hemen birakmasin, uyusun daha sevgilim, sonra vakti nasil gececek evde tum gun annesiz babasiz:(

Bugun Senam cok eglendi, Kaan, Sera ve Bora ile.
Birlikte cigliklar attilar, oynadilar, koltugun ustunde zipladilar
biz annelerde ne guzel egleniyorlar birlikte diye bakip mest olduk sevindirik ve mutlu olduk, valla bu veletlerin bizi getirdigi duruma bak ya... maymun olduk maymun ve hayatimizin odagi amaci oldular bir anda..
iste fotolar...














2 Haziran 2011 Perşembe

Crazy Hair Day @ School (Wacky Day)

Senamin bugun crazy hair gunu vardi okulda
Saclarini renkli lastik tokalarla her yerinden topladik, ancak gunun yildizi Isabel idi, fotolara bakin ve ne demek istedigimi anlayin, cok sirindi.

Kuzum bugun her ne kadar yine annesini birakip onun gitmesini istemesede Ms Mei hadi annene bye de dediginde bana bye bye yapti ve aglamadi, bu bir ilk
Yalniz gittigimizde diger arkadaslari gibi hemen oyuncaklara saldirip oynamak istedigi gozumden kacmadi, ancak yanimdan da ayrilmadi taki ben ayrilana kadar.
Yeni bir Turk hoca gelmis stepping Stone’a Deniz isminde, ancak goremedim onu.
Ms Mei’nin kocasi Urdun'luymus, ne kombinasyon ama. Gerci Helena’nin (Sena’nin sinif arkadasi) anneside Cinli ve Suriye’li ile evli.
Burada tanismislar kocasiyla, sen kalk Cinden gel otekisi Urdunden ve Abu Dhabi’de tanisip evlensinler, buyuk kizi bir operasyon gecircekmis, oyle uzulmustumki engelli kizini gordugumde, Allah onun yardimcisi olsun, o gunden sonra -zaten cok sevmistim ms mei ‘yi –ama daha cok sevmeye basladim, hatun muthis gercektende
Kizim ancak ogretmenini birakmak zorunda seneye baska biri ile yeni yolculuguna baslayacak, daha 2.5 yasinda bile degil kuzum (yarin tam 2.5 yasinda olacak) ve okula gidiyor arkadaslari ve ogretmeni var daha minicikti 21 aylikti ilk basladiginda okula.
Hala konusamiyor bile, umarim yazin onu hem bezden kurtarmis olacagim hem de konusmaya baslamis olacak
Sirada memesi ve gece uykulari ve gece sutu var
Birde battaniyelerine olan buyuk sevgi ve bagliligi
Bu aralar bebegini ve kopegini ve tabiki teletabisini- biz ona la la diyoruz – cok seviyor, onlarla uyuyor elinde onlarla okula bile gidiyor bazen.




Komik

31 mayis 2011
Nesli Mina ile bize geldi, Nesli ile gunes gozluklerinden bahsediyoruz, o cok severmis ve cok alirmis, bende ona yeni aldigim ama alir almaz pisman oldugum gunes gozlugumu gosterdim, sonra gecen sene Bodrum'da 10 TL'ye aldigim gunes gozlugumu gosterdim ve ne kadar cok begendigimi soyluyordum.
Oda bakti pek impressed olmadan, bende kenarlari fazla cafcafli ama olsun ben seviyorum yinede dedim
Sonra ona 2 yil once G’in annesinin verdigi gunes gozlugunu gosterdim, birde bu var ama bana olmuyor aslinda guzel bir gozluk ama bana yakismiyor ve iki yildir dolapta dedim
Gorur gormez bayildi gozluge muhtesem bu manyaksin sen dedi, bu tom ford’un gozluklerine benziyor dedi sonra elimden aldi ve markasina bakti evet bildiniz Tom Ford cikti
Nesli bir kahkaha patlatti delisin sen kizim gecen sene Turkiye'de tum kizlarda bu gozluk var sen git 10 liralik gozlugu bastaci et bunu birakip salak hemen daha fazla modasi gecmeden kullanmaya basla dedi
Valla ben boyleyim iste insanin kalitelisinden iyi anlarimda aksesuar, ev, kiyafete gelince kesinlikle sinifta kaliyorum
Simdi kullanmaya basliyacagim ama saclar acik iyi bir kiyafet ve makyajla tasinabilecek bir gozluk kesinlikle, benim her zamanki paspal hallerimle gitmiyor orasi kesin.
Komikti gulduk bende burda yazmak istedim.

Tatile Cok Az Kaldi!

Tatile az kaldi!
Onumuzdeki hafta tatile cikiyorum insallah, insallah diyorum cunku vizem hala cikmadi!!!
Allahim bu ulkenin uyusuk insanlarI beni cileden cikariyor gercekten.
Bu tatilde yapmak istedigim cok sey var once her sey bizim tarafta guzel tiyatrosuna gitmek istiyorum, discime ugramak, Zehra'ya ve Sonay'a hediyelerini verdigimdeki tepkilerini gormek Alya ile tansimak, diger arkadaslarimi gormek icin sabirsizlaniyorum. Maalesef Sebo' yu goremeyegim.
Ustune Asli evleniyor 9 temmuzda ama tatil arasi Istanbul'a gidip gelmek cok gozumde buyuyor zaten G’in annesini gormek icin tatilimizi erken kesecegim gibi gozukuyor bu gercekten kotu olacak.
Yine bir cok kisi Bodrum'da olacak, gecen sene Fay ile bulusmustuk bu sene bakalim kimlerle bulusacagiz.
Sonra Kuzey'imle oynamak onu opmek icin cildiriyorum, doyabilecek miyim iki hafta ona bakalim
Zaten bu sene guneslenmek yok bana, o yuzden vaktimi buyuk kismini Sena ve Kuzey ile gecirmek niyetindeyim.
Bol bol yuruyus yapmak, platese gitmek, en az 4 kitap okumak,bol bol yuzmek ve meyve yemek niyetim var ancak planlarimin genelde hepsini gerceklestiremeden tatilden donme durumum soz konusu oldugu icin bilemiyorum, gerci gecen sene basarili gecmisti 1 ayda 5 kitap okumus bol bol yuzmus ve her gun olmasada yuruyus yapmistim, Alacatiya gitmistim her nekadar G burnumdan getirsede oraya tekrar gitmek isterdim…
 Sonra izlemek isteyipte izleyemedigim dvd leri izlemek ve kizim icin poto arsivlemek isine girmek istiyorum.Bakalim, umarim cok keyifli ve dolu dolu gecen bir tatil olur...Amin

5. Kitap Gecesi

1 Haziran 2011 'de Left Bank’da yaptik, katilimin en az oldugu kitap gecesiydi, ben Ozge sayesinde gelenlerin daha cok olacagini umut etmistim ama olmadi, son dakika gelemiyeceklerini soyleyenler oldu.
Ancak sicaktan pisip nemden daralsakta keyifli bir sohbet oldu.
New York uclemesini 4 kisi okumustu zaten 6 kisiydik gerci, Ozge'nin kitabinida sadece 3 kisi okumustu ama yinede Ozge benim merak ettigim sorulari cok tatmin edici bir sekilde cevaplandirdi.
Kitap ilk basta bana zor, kafa sisiren bir kitap gelmisti belkide cok ilginc olmayan ama onun cevaplari bana hayran biraktirdi kendine.
Her seyin bir nedeni vardi ve boyle okuyapta anlamadigim ne kadar cok kitap vardir kimbilir, degerini anlamadigim, anlamadan gecistirdigim ne cok kitap oldu keske her okudugum kitabin yazari ile sohbet etme sansim olsa idi diye gecirdim.

Kitap okuduktan sonra onu cok analiz etmedigimi anlamadigim kisimlari anlamaya ugrasmadigimi, kendim anlayamasam bile okumus baska insanlara sorup onlarin ne dusundugunu hic sormuyorum ama eger kafa patlatmayacak, birseyler bana kazandirmayacaksa kitap okumaninda cok anlami olmuyor ne yazikki.

Artik kendi kendime her okudugum kitaptan bir ozet cikarip saklamak niyetim, boylece balik hafizamla unutup gittigimde bir okuyusta tekrar kendime hatirlatabilecegimi umut ediyorum.