26 Mart 2010 Cuma

Evlilik, Cocuk ve Aşk

15 ay sonra ilk defa kocamla baş başa kalacağım. Çok mutluyum. Geç kalınmış bir tatil kararı aldık sonunda. 

Geçen hafta bir arkadaşımla konuşuyordum.

Uzun yıllar sadece kocası ve kendisi varken 2 yıl önce bebekleri olur. 

İkisini de yakından tanıyan ortak arkadaşları, onların hayatına bebekten önce ve bebekten sonrasına tanıklık etmiş bu kişi “ilişkiniz eskisi gibi değil, sürekli tartışıyorsunuz, sevgi sözcükleri ve gösterilerinin yerini iğnemeler almış’ demiş.

Çocuk doğurup ilişkisi eskisinden daha iyi olan var mıdır bilmiyorum Ayşe Arman’dan başka?

Eskiden sadece ikiniz varken, sevginizi paylaşacak küçük sevimli biri yokken, canınızın istediğini istediğiniz zaman yapabilme lüksünüz varken, bebeğiniz dünyaya geldikten sonra her şeyin aynı kalmasını beklemek imkansız.

Hayatınızın değişmeyeceğinde ısrar etmek, bunu beklemek galiba mutsuzluğa giden ilk yol.

Yaşamınızın eskisi gibi olamayacağını kabullenmek ama bunun kötü bir şey olmadığını sadece hayatınıza yeni bir boyut kazandırıp başka bir seviyeye taşımayı kabul etmek lazım, yoksa çok mutsuz olursunuz.

Galiba erkekler bu durumdan daha fazla etkileniyor gözlemlediğim kadarıyla nedeni de şu: 

Erkekler kadınlar gibi duyguları hakkında konuşmayı başkalarına içini dökmeyi sevmez, beceremezler ve mutsuzlukların, şikayetlerin tek sahibi kendileri sanırlar. 

Halbuki kadınlar konuşur, içini döker ve arkadaşından da aynı şeyleri duymak “yalnız değilim, böyle hissetmek doğalmış, demek bu bir süreç geçmek zorunda olduğumuz o zaman biraz sabır anlayış lazım” diyerek kendini telkin edip, yoluna devam edebiliyor.

Erkekler ise “hayatım bitti, neden bu bana oldu sadece ben böyle hissediyorum” diyerek kendini bir çıkmaza atıyor.

Bu durumda ne yapmalı?

Kesinlikle baş başa uzaklaşmalı her şeyden, iş hayatından, evden, çocuktan, aileden.

Sadece ikinizin olacağı ortamlar yaratılmalı.

İstediğiniz saatte yatıp istediğiniz saatte kalkabileceginiz, deliksiz güzel bir uyku çekebileceğiniz, eşinize sarılıp çocuğunuz yerine onu öpeceğiniz bir ortam yaratmalı.

Pişik, doktor, aşılar dışında sohbet etmenin tadına varılmalı.

Evlilik aşkı öldürür derler. Bence çocuk doğurana kadar bekleyin, neyin asıl aşkı öldürdüğünü görün derim.

Buna engel olmak için çok çaba sarfetmek gerek, çalışmak gerek.

Yakınlarda ‘It’s Complicated’ filmini izlerken kocası tarafından aldatılıp 19 yıllık ilişkisi biten Meryl Streep ‘aslında bu sonuca gelmemizde benim de tuzum oldu, ben ilişkimiz ve senin üzerinde çalışmaktan vazgeçmiştim’der.

Bunu bir çoğumuz yapıyor, ben de. 

Geçenlerde eşim için doldurduğum CD geçti elime, kapağına ikimizin fotoğrafını koymuş içine güzel bir yazı yazmışım, eskiden bu tür sürprizlere önem verirdim , onu şaşırtmak büyük bir zevkti, sonra düşündüm en son ne zaman ona bir sürpriz yaptım derseniz inanın hatırlayamadım. 

Neden bırakırız çabalamayı ilişkimiz için uğraşmayı?

Cevapları duyar gibiyim çünkü ben de bunların arkasına sığınıyorum çoğu zaman. 

Bir çok kadın ‘erkekler de bırakıyorlar ilişkimiz için çabalamayı ama biz gidip onları aldatmıyoruz” diyecekler. 

Haklısınız ancak bu erkek ile kadının arasında ki onlarca farktan sadece biri, genelde çabalayan hep kadınlar oluyor, bu hep böyleydi galiba hep böyle kalacak.

O yüzden oda yapsın demek yerine elimizden geleni yapıp ilişkimiz ve eşimizden vazgeçmemek gerek.

Çünkü biz vazgeçersek onu toparlayacak kimse kalmıyor eğer vazgeçersekte Meryl Streep gibi olayı hazmetmek gerekiyor.

Gazetede beğenerek okuduğum ve sakladığım hem ekonomik hem romantik sürpriz önerilerini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

Ben bir kaçını denedim ve işe yaradığını söyleyebilirim.

Siz de deneyin. Ne zengin olmanız gerek bunları yapmanız için ne de bol vakte ihtiyacınız var.

• Radyodan ona özel şarkı isteyin.

• Ruj ya da tıraş kremi ile banyo aynasına "seni seviyorum" yazın.

• Çantasına, cüzdanına ya da yastığının altına aşk notları saklayın.

• Kalp şekilli tostlar yapın.

• Gazetenin kişisel bölümüne aşk notları yazın.

• Sevgilinizin ufak tefek gündelik ev işlerini yapın.

• Ajandasındaki uzak tarihlere ikiniz için randevular yazın.

• Sadece ikiniz için sürpriz parti düzenleyin.

• Birbirinizde en çok sevdiğiniz 10 özelliğin listesini yapın. Bu listeyi göze görünecek bir yere koyun.

• Sadece ikiniz için bir fotoğraf albümü hazırlayın.

• Onun sevdiğini bildiğiniz bir çizgi film karakterini taklit edin.

• Birbirinize masaj yapın.

• Kocaman bir kurdele ile yatağınızı paketleyin.

• Ona köpük banyosu hazırlayın, etrafına mumlar yakın.

• Mum ışığında romantik yemek hazırlayın, eve gül yaprakları serpin.

• Hiç beklemediği bir anda onu kucaklayın.

• Eve kocaman bir balon buketi getirin.

• Kahvaltısını yatağa götürün, arabasını yıkayın ve çekmecesine aşk 
notu bırakın.

• İş yerine şeker, yiyecek, resim ve aşk notları ile dolu bir moral paketi gönderin.

• Bulaşıkları birlikte yıkayın, sonra birbirinizin ellerine krem sürün.

• Gizli işaretler belirleyin ve kalabalık içindeyken bunları kullanın.

• Sanki birbirinizi bir aydır görmüyormuş gibi davranın.

• İkinizin aptal bir fotoğrafını çekin ve çerçeveletin.

• Okuduğu derginin içine aşk kartları saklayın.

Bol romantik günler hepinize

Haftanın kitabı: Ali ile Ramazan

Haftanın filmleri: Avatar, Did You Hear About The Morgans?, It’s Complicated

Haftanın şarkıları: Empire State of Mind, Bir Günah Gibi

Nilgün
2010-03-26
Bu yazı 5404  kez okundu.
15 ay sonra ilk defa kocamla baş başa kalacağım. Çok mutluyum. Geç kalınmış bir tatil kararı aldık sonunda. 

Geçen hafta bir arkadaşımla konuşuyordum.

Uzun yıllar sadece kocası ve kendisi varken 2 yıl önce bebekleri olur. 

İkisini de yakından tanıyan ortak arkadaşları, onların hayatına bebekten önce ve bebekten sonrasına tanıklık etmiş bu kişi “ilişkiniz eskisi gibi değil, sürekli tartışıyorsunuz, sevgi sözcükleri ve gösterilerinin yerini iğnemeler almış’ demiş.

Çocuk doğurup ilişkisi eskisinden daha iyi olan var mıdır bilmiyorum Ayşe Arman’dan başka?

Eskiden sadece ikiniz varken, sevginizi paylaşacak küçük sevimli biri yokken, canınızın istediğini istediğiniz zaman yapabilme lüksünüz varken, bebeğiniz dünyaya geldikten sonra her şeyin aynı kalmasını beklemek imkansız.

Hayatınızın değişmeyeceğinde ısrar etmek, bunu beklemek galiba mutsuzluğa giden ilk yol.

Yaşamınızın eskisi gibi olamayacağını kabullenmek ama bunun kötü bir şey olmadığını sadece hayatınıza yeni bir boyut kazandırıp başka bir seviyeye taşımayı kabul etmek lazım, yoksa çok mutsuz olursunuz.

Galiba erkekler bu durumdan daha fazla etkileniyor gözlemlediğim kadarıyla nedeni de şu: 

Erkekler kadınlar gibi duyguları hakkında konuşmayı başkalarına içini dökmeyi sevmez, beceremezler ve mutsuzlukların, şikayetlerin tek sahibi kendileri sanırlar. 

Halbuki kadınlar konuşur, içini döker ve arkadaşından da aynı şeyleri duymak “yalnız değilim, böyle hissetmek doğalmış, demek bu bir süreç geçmek zorunda olduğumuz o zaman biraz sabır anlayış lazım” diyerek kendini telkin edip, yoluna devam edebiliyor.

Erkekler ise “hayatım bitti, neden bu bana oldu sadece ben böyle hissediyorum” diyerek kendini bir çıkmaza atıyor.

Bu durumda ne yapmalı?

Kesinlikle baş başa uzaklaşmalı her şeyden, iş hayatından, evden, çocuktan, aileden.

Sadece ikinizin olacağı ortamlar yaratılmalı.

İstediğiniz saatte yatıp istediğiniz saatte kalkabileceginiz, deliksiz güzel bir uyku çekebileceğiniz, eşinize sarılıp çocuğunuz yerine onu öpeceğiniz bir ortam yaratmalı.

Pişik, doktor, aşılar dışında sohbet etmenin tadına varılmalı.

Evlilik aşkı öldürür derler. Bence çocuk doğurana kadar bekleyin, neyin asıl aşkı öldürdüğünü görün derim.

Buna engel olmak için çok çaba sarfetmek gerek, çalışmak gerek.

Yakınlarda ‘It’s Complicated’ filmini izlerken kocası tarafından aldatılıp 19 yıllık ilişkisi biten Meryl Streep ‘aslında bu sonuca gelmemizde benim de tuzum oldu, ben ilişkimiz ve senin üzerinde çalışmaktan vazgeçmiştim’der.

Bunu bir çoğumuz yapıyor, ben de. 

Geçenlerde eşim için doldurduğum CD geçti elime, kapağına ikimizin fotoğrafını koymuş içine güzel bir yazı yazmışım, eskiden bu tür sürprizlere önem verirdim , onu şaşırtmak büyük bir zevkti, sonra düşündüm en son ne zaman ona bir sürpriz yaptım derseniz inanın hatırlayamadım. 

Neden bırakırız çabalamayı ilişkimiz için uğraşmayı?

Cevapları duyar gibiyim çünkü ben de bunların arkasına sığınıyorum çoğu zaman. 

Bir çok kadın ‘erkekler de bırakıyorlar ilişkimiz için çabalamayı ama biz gidip onları aldatmıyoruz” diyecekler. 

Haklısınız ancak bu erkek ile kadının arasında ki onlarca farktan sadece biri, genelde çabalayan hep kadınlar oluyor, bu hep böyleydi galiba hep böyle kalacak.

O yüzden oda yapsın demek yerine elimizden geleni yapıp ilişkimiz ve eşimizden vazgeçmemek gerek.

Çünkü biz vazgeçersek onu toparlayacak kimse kalmıyor eğer vazgeçersekte Meryl Streep gibi olayı hazmetmek gerekiyor.

Gazetede beğenerek okuduğum ve sakladığım hem ekonomik hem romantik sürpriz önerilerini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

Ben bir kaçını denedim ve işe yaradığını söyleyebilirim.

Siz de deneyin. Ne zengin olmanız gerek bunları yapmanız için ne de bol vakte ihtiyacınız var.

• Radyodan ona özel şarkı isteyin.

• Ruj ya da tıraş kremi ile banyo aynasına "seni seviyorum" yazın.

• Çantasına, cüzdanına ya da yastığının altına aşk notları saklayın.

• Kalp şekilli tostlar yapın.

• Gazetenin kişisel bölümüne aşk notları yazın.

• Sevgilinizin ufak tefek gündelik ev işlerini yapın.

• Ajandasındaki uzak tarihlere ikiniz için randevular yazın.

• Sadece ikiniz için sürpriz parti düzenleyin.

• Birbirinizde en çok sevdiğiniz 10 özelliğin listesini yapın. Bu listeyi göze görünecek bir yere koyun.

• Sadece ikiniz için bir fotoğraf albümü hazırlayın.

• Onun sevdiğini bildiğiniz bir çizgi film karakterini taklit edin.

• Birbirinize masaj yapın.

• Kocaman bir kurdele ile yatağınızı paketleyin.

• Ona köpük banyosu hazırlayın, etrafına mumlar yakın.

• Mum ışığında romantik yemek hazırlayın, eve gül yaprakları serpin.

• Hiç beklemediği bir anda onu kucaklayın.

• Eve kocaman bir balon buketi getirin.

• Kahvaltısını yatağa götürün, arabasını yıkayın ve çekmecesine aşk 
notu bırakın.

• İş yerine şeker, yiyecek, resim ve aşk notları ile dolu bir moral paketi gönderin.

• Bulaşıkları birlikte yıkayın, sonra birbirinizin ellerine krem sürün.

• Gizli işaretler belirleyin ve kalabalık içindeyken bunları kullanın.

• Sanki birbirinizi bir aydır görmüyormuş gibi davranın.

• İkinizin aptal bir fotoğrafını çekin ve çerçeveletin.

• Okuduğu derginin içine aşk kartları saklayın.

Bol romantik günler hepinize

Haftanın kitabı: Ali ile Ramazan

Haftanın filmleri: Avatar, Did You Hear About The Morgans?, It’s Complicated

Haftanın şarkıları: Empire State of Mind, Bir Günah Gibi

Nilgün
2010-03-26
Bu yazı 5404  kez okundu.
Yorum: 03.04.2010
Guzel bir yazi olmus ellerine saglik canim.Yalniz oneriler daha cok kadinlarin bekledigi jestler gibi geldi bana.Bence tum erkekler senin yazini okumali ve uygulamali :)
Optum
Zehra
Beantwortet von nilgun07.04.2010
Teşekkür ederim Zehra, tabii ya iki yönlü olmalı bu işler, tek taraflı olmaz, umarım erkekler de okumuştur bu önerileri.
Yorum: 30.03.2010
Nihayet geldi beklenen yazın ne çok beklettin bizi. Değdi beklemeye; çok doğru söylüyorsun. Bence erkekeleri hep çocuk görmek lazım, çocuğumuza gösterdiğimiz ilgiyi onlarada gösterebilsek hiç sorun kalmayacak aslında... Çok öpüyorum seni ve Şenay'ı.....
Beantwortet von nilgun07.04.2010
Merhaba Gülçin,
uzun bir aradan sonra yazabildim maalesef evet haklısın, çok sağol desteğin ve yorumun için, ben de seni çok öpüyorum.