8 Ekim 2008 Çarşamba

Bir Bayram Daha Böyle Geçti


Müslüman bir ülkede yaşamanın güzel bir yanı sizinde bayram tatilinizin olması.

Bizde doğumdan önce son yolculuğumuzu Şam’a yapmaya karar verdik.

Daha önce iki kez ziyaret ettiğim Şam’a gitmeye beni ikna eden nedenlerden biri araba ile iki saat uzaklıktaki Beyrut’ a gitme planımız vardı. 

Lübnan’a girişte Türklerin vize alabileceği söylendi bu ülkede yaşayan Türkler tarafından. 

Ancak yine şansızlığım peşimi bırakmadı, Suriye’ den girebilmek için elimde hazır vize olması gerekiyormuş dolayısıyla Beyrut’a ikinci kez gitme teşebbüsüm de başarısızlıkla sonuçlanmış oldu. Bir öncekinde gitmeye karar verdikten tam bir hafta sonra savaş çıkmıştı. Ortadoğu’nun Paris’i ile buluşmamız yine başka bir zamana kaldı.

Amerikalıların kapıdan vizesiz girebildiği Lübnan’a bir Türk olarak ben giremedim.

Kızımı ne yapıp edip Amerika ya da Kanada’da doğurmayacağım için şimdiden pişmanım, kendimi hep suçlu hissedeceğim bu konuda.

Sorun sadece vize kuyruklarında beklemek değil sadece, eğitim, güvenlik, sosyal imkanlar gibi bir çok artıları olan her şeyden mahrum kalacak. Dünyanın gidişatı beni çok korkutuyor ve birçok Arap ve Türk insanı gibi bende pasaportu bir tür güvenlik olarak algılıyorum.

Suriye, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmek için bile vize almak beni gerçekten çileden çıkarıyor.

Şam’ a giderken doktorumdan Kasım ayının sonlarına kadar uçabileceğime dair aldığım iznin rahatlığı ile eşimin Cenevre’ye çıkan iş gezisi beni Şam öncesi çok heyecanlandırdı.

Bayram tatili dönüşü bir hafta sonra hiç görmediğim ama görmeden çok sevdiğim hayallerimizin ülkesi, yemyeşil, mis gibi havası ve meşhur chocolate fonduesü olan, medeni, temiz, kayak merkezini görmek için sabırsızlandım üstelik Carla, Lâlin ve Aydan gibi harika arkadaşlarımın yaşadığı bu ülkeye 4-5 günlük kaçamak ihtimali beni çok sevindirdi.

Onlara mesaj atıp haber vermemek için zor tuttum kendimi.

Bu sefer kimseye söylemeyecektim, hem nazar değmesin diye hem de geleceğim deyip son anda yine gelemiyorum dememek için sabrettim.

Tabii bir hafta içinde vizem çıkar mı diye dert etmeye başladım. Bakın yine vize işkencesi…

Biletimi ayırttım ve Şam’a daha bir mutlu gittim ancak rahat geçen gidiş yolculuğumun dönüşü çok sancılı oldu. Sena sürekli hareket etti, çok sert tekmeler atıp durdu ve ayaklarım varis çorabıma rağmen çok rahatsız etti ve ben erken doğum yapacağım diye çok korktum, aklımdan bir sürü kötü senaryolar geçti.

Bebeğin anne karnında çok hareket etmesinin iki türlü açıklamasını okudum. Biri rahatsız olduğunun, diğeri de hareketli sağlıklı bir bebek olduğunun göstergesiymiş.

Uçakta doğabilecek basınçtan dolayı ben ilkine kendimi inandırdım. Daha şimdiden evhamlı bir anne oldum galiba, hâlbuki rahat bir anne olacağıma söz vermiştim kendi kendime.

Üstüne eşim de tekmelerin şiddetini hissedip korkunca ben daha çok korktum ve o an Cenevre’ye gitmekten vazgeçtim.

Bu riski alamayacaktım. Sena’yı kaybetme korkusu çok sevdiğim o muhteşem ülkeyi görmeme engel olmaya yetti.

Annelik fedakarlık demektir diyen anneler her söylediğinizde haklı olmak zorunda mısınız?

Sena’nın birçok hediyesi oldu şimdiden, öyle sevimli ki kıyafetleri onların içinde görmek için sabırsızlanıyorum. Size bazılarının fotoğrafını gönderiyorum.




Şimdilik eşyaları çok yer tutmuyor ancak öyle görünüyor ki evin boş kalan her yanı onun eşyaları ve oyuncakları ile dolacak çok yakında. Dağınıklıktan hiç hoşlanmayan biri olarak bu duruma biraz zor alışacağım.

Küçücük bir yaratığın ne kadar çok eşyaya ihtiyacı olabilir inanılır gibi değil. 

Doğumuna hazırlanan bir arkadaşım on beş sayfa alınacaklar listesi çıkarmıştı, listeyi okumayı bitiremeden yorulmuştum. Aynı listeyi benimde çıkarmam lazım, hâla hayal edemiyorum ne kadar çok eşyaya ihtiyacı olabileceğini ve bu konulara her zaman ilgisiz kalmış biri olarak çok az fikrim var. İnternetten en kısa zamanda benimde bu listeyi hazırlamam gerekiyor.

Sizin listenizde en ön sıralarda neler vardı paylaşırsanız çok sevinirim.

Herkese nice iyi bayramlar dilerim.

Nilgün
2008-10-08
Bu yazı 6379  kez okundu.


Yorum: 20.10.2008
Nillycim, Sen iyi ol, bebisimiz iyi olsun, gerisi onemli degil.Gidersin sonra Beyrut a Cenevre ye uzme kendini..

Ben bebis kizimizin cicilerine bayildim :)

Cok optum
Beantwortet von nilgun30.10.2008
Sana soz pebme bikinisi ile gondercegim fotografini ama biraz buyumesi lazim. tekrar tesekkurler
Yorum: 16.10.2008
nilgün hanım benim yazıma yapmış olduğunuz yorum için teşekkür ederim.
bu yazınız için yorum yazmıştım hala çıkmadı.
çok sevgiler gönderiyorum o sıcaklara....
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Evet maalesef yorumlarim cok gec girdi ve ben size cevap atamadim, sonra aklima sizin yazinizin ordan atmak geldi. Ben tesekkur ederim asil, yazdigim ilk gunden beri yorumlarinizi eksik etmediginiz icin.
Sevgiler
Yorum: 10.10.2008
heyancanlıu bir bekleyiş allah tamamına erdirsin evet annelik bambaşka bir şey özveri ve vedakarlık istiyor yüzünü görünce dünya sadece onların etrafında dönüyor doğunca anlıycaksınız şimdiden tebrikler
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Merhaba Hulya Hanim.
Cok tesekkurler iyi dileklerinize ve sicak mesajiniza.
Artik anneleri daha iyi anliyabilecegim ve onlarin o ozel dunyalarinin bir parcasi olacagim icin cok mutluyum.
Hoscakalin
Yorum: 09.10.2008
sefkili nilgüncüm, son halini görmek isterdim:)) cenevre ve beyruta gidemedin diye üülme sakın...zaten hep dolaşıyorsun ve gelecekte de senin hep gezeceğini hissediyorum...see & kiss u...
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Gokcencim son halimi sana hemen gondereyim.Cok sisko bir kadin oldum ben, cok da yemedim Allah icin neden bu kadar kilo aldim anlamadim.
Umarim dogumdan sonra hemen giderler.insallah guzel yerlere oldugu muddetce ben gezmeye hayir demem.
cok optum seni
Yorum: 08.10.2008
Merhaba Nilgun
Tatilin en guzel yani sonradan hatirladiklarindir. Bizimle paylastigin anilarin cok hos.
Bizden istenen vizelerden cok beni uzen ulke olarak sadece giris ucretine bagladigimiz "vize" uygulamasi...isteyen istedigi zaman geliyor.
Guzeller guzeli SENA nin bebek ceyizine gelince bunun icin cok fazla dusunme canim bir bakmisin ki dolaplar dolusu cicisi oluverecek.
sevgiyle kucaklıyorum.
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Merhaba sevgili adasim. Yorumunuzu her gordugumde cok seviniyorum.
Her zamanki gibi cok sicak, anlamli, guzel seyler yazmissiniz.Keske siz yazsaniz benim yerime, cok daha sevileceginiz ve iyi yazacaginiz kesin.cok opuyorum sizi ve en kisa zamanda gorusmeyi umuyorum. Nesli ile insallah kasim ayinda bulusuyoruz!
Yorum: 08.10.2008
Nilly'ciğim ben,Şam ile olan bağlantını ve muhteşem düğününü kamuya açıklamanda fayda görüyorum. Hatta düğünden anektodlar ve fotoları da burada paylaşsan bizi o diyarlara çeksen ne süper olur yahu.. Sevgiler Şebo..
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Sebom cok sagol yorumun icin
umarim hersey yolundadir
cok optum seni
Yorum: 08.10.2008
Nilgün'cüğüm hazırlıklaral ilgili heyecanını tahmin ediyorum ama large olabilirsin,Cocuk nasılsa çıplak kalmıycak yada ac.zaten gelen hediyelerin bazıları belkide kullanılamdan küçülecek.ihtiyac listende olamsı gerekli ilk şey fotograf makıinesi ve kamera :-)doğduğunda üstünü bile giyemeden onları görmeli.İhtiyac listesindeki herşey küçülüp,eskiyip atılacak ama fotogroflar ve görüntüler ömür boyu kalıcak ve çok keyif verecek.bir gün önceki anını birgün sonra göremiyceksin.o bakışı o gülüşü bir daha belki yakalayamayacaksın.0-1 yaş grubundaki bebeğe en gerekli kıyafet kesinlikle tulum ve eşofman.cocugun rahat etmesi ve belinin açılmaması için.etek ceket seklindeki büyümüşde küçülmüş kıyafetler,yok kot pantolan falan hikaye.hepsi bir giyimlik.bana göre ikinci gerekli olan şey, bebeği oyalayacak ve keşfetme yeteneğini sağlayacak,yatağının üstünde dönen müzikli nesneler yada yere serilen üzerinde dönen nesneleri olan oyun örtüsü.Bu bebeğin keyifli vakit geçirmesini ve seninde bekleyen işlerini halletmeni sağlayacak.Ha birde basit bir anakucağı(sen işlerini yaparken seni seyredecek) ve çok kullanışlı bir bebek arabası(0-2 yaşı için).öyle kocaman 10 parçalılardan 40 şekle bürünenlerden olmasın.orta büyüklükte hatta küçük, önemli olan yatabilmesi ve altında küçük bir sepet.2 yasına geldiğindede incecik bir baston alacaksın tamam. 5 yasına kader bastona binecek.kocaman cocugun ne isi var diye düsünme uzun yürüyüşlere yada seyehate gittiğinde seni baston kurtaracak.
Binbir çeşit elektronik alet almanada gerek yok.(steril makinesi gibi,buhar makinesi vs.).Çocugun bağışıklık sistemi gelişmez.en ufak bir tozdan nem kapar.iki ay sonrada makineyi atarsın.

Benden simdilik bukadar.Sana kolay gelsin rahat ol.

Sevgiler

Eda
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Edacim
sana tesekkur etme sansini simdi buluyorum.guzel ve uzun yorumun icin cok sagol.cok yararli seyler soylemissin ve cok dogru sana katiliyorum, onemli olan cocugun sagligi gerisi hikaye, al al sonu yok, egitimi ve sagligi icin yatirim yapmak lazim. cok sagol canim arkadasim, kendine iyi bak, face book dan fotolarini gordum sonunda tayland a gitmissin, aferin sana, gez insallah bende senin kadar gezebilirim cocuk dogduktan sonra
cok cok optum seni
Yorum: 08.10.2008
Nilguncum, bebegin insallah saglıklı bir sekilde dunyaya gelir ve gormek istedigin yerleri birlikte gezersiniz. Bu konularda tecruben olmadıgı için liste hazırlamana yardımcı olamayacagım. Eyna'dan hatırladıgım kadarıyla Delikli Yastık bebek donmeye basladıgında nefessiz kalmasın diye cok kullanılıyodu . Bi de Bebefon.. Sevgiler..
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Delikli yastigida senden duydum ilk Ela
iyikli tecruben yok, hic bir anne bahsetmedi bundan:)
cok sagol
cok optum seni
Yorum: 08.10.2008
cicileriniz çok ciciymişşş....
öncelikle hem normal hem de sezeryanı göze alarak hazırlık yapmanız gerekiyor bence.
benim önceliklerim

-3-4 tane zıbın takımı
-emzik tabiki
-kendime 3-4 tane pijama takımı
-bol bol kolonyalı ve ıslak mendil, pamuk, çocuk bezi
ve daha liste uzar gider....
Beantwortet von nilgun27.10.2008
Gul Rana Hanim
tesekkur ederim listeniz icin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder