Hayat sürprizlerle dolu, maalesef hepsi güzel olmuyor.
Kızım için hayaller kurarken bazen abartıp uzaklara gidiyorum, sonra kendimi toparlayıp, aslında çok daha basit şeyler istemem gerektiğini hatırlıyorum.
Hiç beklemediğiniz insanlar iyi eğitimli olmaları, iyi bir aileden gelmelerine rağmen katil, hırsız olabiliyor, hapishanede ömürlerini geçirebiliyorlar.
Ya da talihsiz bir şekilde genç yaşta hayatlarını kaybediyorlar.
Her şeyden önce kızıma her türlü beladan, felaketten uzakta mutlu, huzurlu, sağlıklı, uzun bir yaşam hayal ediyorum.
Allah her zaman karşısına iyi insanlar çıkarsın, kardeşi olmazsa bunu özellikle daha çok istiyorum, etrafında onu seven bir dolu insan olsun ve hiç yalnız kalmasın.
Mümkünse, eğer isterse, bu dünyaya çocuk getirilir mi demezse, benden daha genç yaşta iki-üç çocuk annesi, böylece yaşlandığında etrafında kalabalık, güzel bir ailesinin olmasını diliyorum.
Benim gibi bir işi olmasın kesinlikle, hem zevk aldığı, yaratıcı hem de dünyaya faydası olan bir işi olsun.
Başkalarnın hayatına dokunabilen, fark yaratabilen, birçok insana “İyi ki varsın” dedirten biri olsun.
Kızımın en yakın arkadaşı olmak isterim. Bana söyleyemeyeceği hiçbir şey olmasın. Ben de eski günlerimi unutup ona annelik taslamam umarım.Yani bilirsiniz, kızdığımız annelerimiz gibi olup çıkarız ya, “Sonra anne olduğunda anlarsın.” demek istemiyorum ona hiçbir zaman.
Benimleyken eğlenmesini, her derdi olduğunda ve teselliye ihtiyacı olduğunda, ilk kez kalbi kırıldığında, sevdiği bir arkadaşı hayal kırıklığına uğrattığında, yalnış bir şey yapıp, pişman olup, itiraf etmek istediğinde ilk koşacağı insan ben olabilmeyi isterim.
Babası ile müthiş güzel ve özel bir ilişkisi olmasını hayal ediyorum.
Sonra benim yapamayıp, içimde ukte kalan şeyleri onun başarmasını isterim, umarım o da zevk alarak yapmak ister.
Piyano veya keman çalmasını bilen,
Kendini ve etrafındakileri eğlendirip, şaşırtabilen,
Cesur biri olsun.
İyi bir eğitiminin olmasını, istediği işi seçtiğinde onunla ilgili en iyi eğitimi almasını dilerim.
Sıkı bir sporcu olmasını, takım oyunu oynamasını, arkadaşları ile turnelere çıkmasını, annesini de yanında en büyük taraftarı olarak taşımasını isterim.
Dans etmeyi, müziği sevsin, dansa yeteneği olsun isterim, özellikle tango öğrensin.
Meraklı olsun.
Birçok ülkeyi keşfetmesini, tüm dil, ırk ve dinlere karşı hoşgörülü, babası gibi bilgili ve en az dört dil bilmesini,
Kitap okumayı, oyun oynamayı sevmesini,
Bakımlı, zevkli olmasını,
Annesinin ne yaparsa yapsın, kendisini hiçbir zaman yargılamayacağını bildiği dostu Carla ile üniversitede bir yıl ara verip İtalya’da vakit geçirmesini isterim.
Hem Carla ile eğleneceğini ve ondan çok şey öğreneceğini bildiğimden hem de İtalyanca öğrenmesini, hayata farklı bir ülkede farklı bakış açısı ile bakabilmesi için bunu isterim.
Sonra Şebnem, Zehra ve Bahar (Bahar kızımın ikinci annesi oldu Abu Dabi’de) teyzeleri ile yakın arkadaş olmasını, onların şu an olmayan çocuklarıyla (elinizi çabuk tutun mesajı gizlidir) dost olmalarını isterim.
Annesinin aksine sevdiği tüm arkadaşları ile aynı şehirde yaşama lüksüne sahip olsun.
Komik, neşeli, konuşkan, girişimci, insanları seven biri olsun.
Özellikle büyük anne ve babalarına, halasına, dayısına olmak üzere akrabalarına bağlı olsun.
Hep daha iyisini istesin, ancak elindekileriyle de mutlu olabilmeyi başarabilsin.
Ne annesi kadar tutumlu ne de babası kadar cömert olsun.
Güçlü ve akıllı olsun.
Hayatta keşkelerinin az olduğu, kendisini seven,
Annesini daha iyi, daha güçlü, daha akıllı, daha çalışkan olmaya zorlayan bir birey olsun.
Bir de beni şaşırtacak, sevindirecek şeyler yapsın, benim bile hayal edemediğim.
Son lâkin en önemlisi; kızım bu yazıyı okuduğunda benden nefret etmesin!
Çünkü bilsin ki, bunların hiçbiri olmasa da, ben onun her zaman en büyük hayranı olacağım.
Bakalım kızımın hayallerinde neler olacak…
Hoşça kalın,
Nilgün
Haftanın Kitabı: Ağrı’nın Derinliği
Haftanın Filmi: Hot Fuzz
Haftanın Şarkısı: La Punta, La Esperanza
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder