20 ay sonra kendisinin anne olduğunu yeni idrak eden başka bir anne var mıdır bilmiyorum.
Düşündükçe kalbim çarpıyor. Derin nefes alıp sakinleşmem gerek. Bu da yeni bir duygu. Anne olmak ürkütüyor beni. Hiç rahat yok. Son zamanlarda kendimi her zamankinden daha bir çok eleştirir oldum. Yeterince akıllı, sosyal, başarılı, çalışkan, hatta zayıf ve bakımlı kısaca iyi bulmuyorum kendimi ve kızım için bunların hepsi ve daha fazlası olmalıyım diye düşünüyorum. Çünkü o daha iyi bir anneyi hakediyor. Kızım 20. ayını doldurdu ve artık etrafında olan biteni, konuşulanları daha iyi anlamaya başladı kısacası bebeklikten çıkıp bir birey olmaya adım attı çoktan. Bebekken temel ihtiyaçlarını karşılamak, huzurlu sessiz bir ortam hazırlamak, müzik dinletmek, sevmek, kucaklamak yeterli gelirken şimdi daha fazlasına çok daha fazlasına ihtiyacı var. Bu da benim tam annelik (ne demekse, şu an kendimi yarım anne hissediyorum) sürecine geçmemi gerektiriyor artık söylediğim her söz yaptığım her davranış karakterine yön verecek, onun nasıl bir insan olacağını belirleyecek. Daha iyisini ona verebilecekken, bilisizliğimden, zaman darlığından ya da yetersizliğimden veremiyorsam, güçlü kendine güveni olan biri olabilecekken utangaç, korkak, mutsuz biri olarak yetiştirirsem ne olacak? Bu işin sırrı nedir bilmiyorum galiba annenin karakteri en önemli rolü oynuyor, tabii annenin kendini geliştirmesi, doğruyu öğrenmesi mümkün, neyseki bir sürü kitap var bu konuda yazılmış sonra internet büyük bir bilgi kaynağı ama bazı şeyleri öğrenmek ve öğretmek zordur. Neyin en iyisi olduğunu bilmek zor, öyle bir kalın çizgi yok maalesef, insan yönetmek, büyütmek zor zanaat. Şu an kızımla yaptığım ortak bir hobi yok, belkide benim aktiviteden saymadığım bir çok seyi yapıyorumdur farkında olmadan. (Bezini değiştirmek, banyo yaptırmak, parka gitmek, onu güldürmek için şaklabanlık yapmak sayılır mı?) Henüz yaşı küçük olduğu için mi yoksa yeterince zaman ayıramadığım için mi bilemiyorum. Ancak onunla paylaşacağım, birlikte yapabileceğimiz aktivitelerin hayalini kurup dört gözle bekliyorum. Büyük ihtimalle onunla yemek yapan, mutfağından güzel kokular çıkan bir anne olamayacağım. Ya da oturup güzel bir resim yapamayacağım ona (geçenlerde kuzenimin kızımın üzerinde çalıştığı resim defterininde benim çizdiğim çiçek böcek resimlerini görüp ‘bunları o mu yaptı?’ diye sormasından tahmin edebilirsiniz ne kadar kötü olduğumu). Çünkü balık burcunun yüz karası olarak el becerim pek yoktur. Sinemaya gitmek, spor yapmak, dans etmek, yolculuk etmek, kitap okumak bunlar yetmez daha fazla ve daha özel şeyler bulmalıyım birlikte yapacak. Bugünlerde bunu düşünüyorum, biz kızımla neler paylaşabilir, neler yapabiliriz diye. Onu sevmeli ve mutlu etmeli fakat bu yeterli mi? Kötü bir şey mi bilmiyorum ama asıl ben ondan ya da onunla birlikte bir dolu şey öğrenmek için büyümesini bekliyorum mesela hep isteyip yapamadığım piyona çalmayı öğrenmek, arapça dilini konuşmayı öğrenmek gibi (bir de bale kursuna gitmek var ama galiba onun için biraz geç kaldım). Benim yapamayıp içimde kalan şeyleri ona yaptırmaya çalışırsam bu sefer de onun özgür bir insan olmasını engelleyecekmişim gibi geliyor. Önüne sunduğum seçenekler benim isteklerimle sınırlı kalmamalı. Benim bilmediğim bir şeyi ona nasıl seçenek olarak sunacağım onu da bilmiyorum. Yeterince eğlenceli ve komik, cool ,eğitici, öğretici,yaratıcı bir anne olamama olasılığı beni korkutuyor. Bunun için okumak, araştırmak, zaman harcamak gerekiyor ancak çalışan bir annenin buna nasıl zaman ayırabildiğini anlayabilmiş değilim. Galiba önceliklerimin sırasını değiştirmek gerekiyor ancak ben sosyal hayatı olan, hobilerine zaman ayırabilen bir anne de olmak istiyorum aynı zamanda. Elimde çocuk kitapları, zamanım el verdiğince okumaya internetten araştırmaya çalışıyorum fakat asıl sizlerin sihirli formülleriniz varsa onları duymak istiyorum ne de olsa yalnız olmadığını bilmek en büyük tesellimiz ve tedavimiz çoğu zaman. Haftanın kitabı: Muz Sesleri Haftanın filmi: Inception Haftanın şarkısı: I heard you say Nilgün | ||||||||
2010-08-10 | ||||||||
Bu yazı 3495 kez okundu. | ||||||||
|
10 Ağustos 2010 Salı
Eyvah Kızım Büyüyor!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder