Dünyanın keşfedilmeyi bekleyen yeni kültür ve eğlence başkent adayı: ABU DHABI Dubai’yi aranızda tanımayan kalmamıştır. Ülke petrolünün % 95‘inin çıkarıldığı, Sheikh Maktoum’dan daha az tanınmış ancak daha zengin olan başkanına ev sahipliği yapan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti, bir ada şehri Abu Dhabi’yi dört yıl öncesine kadar ben de tanımıyordum. Bugün size yaşadığım şehir olan Abu Dabi’yi anlatmak istedim. Ancak Abu Dabi yöneticileri artık başkentlerini, ismi ülkenin de önünde yer almaya başlayan Dubai kadar popüler bir tatil yöresi haline getirmek istediklerinden kolları sıvadılar; sizlere bazı projelerinden bahsedeceğim. 7 yıldızlı Emirates Palace otelinde Abu Dhabi’nin projelerini tanıtan bir sergiye gittim. İşte o birbirinden ihtişamlı, ünlü, 2012 yılında tamamlanması planlanan toplam 27 milyar dolarlık projeler… Louvre Muzesi: Artık Louvre müzesini görmek için Paris’e gitmenize gerek kalmayacak. En tanınmış mimarlarının elinden çıkacak olan, mimari yapısı ile muhteşem görüntüdeki bu müze Abu Dabi’de ziyaret edilebilecek. Abu Dhabi kraliyet ailesi, Louvre müzesinin 650 milyon dolarlık hissesini alarak, yüzlerce şaheserini Abu Dhabi’ye transfer etme hakkını aldı. Birçok Fransız bu karara itiraz edip, Louvre, Fransızlarındır dese de, doğu ile batıyı yakınlaştırmak için bunun iyi bir karar olduğuna inanan Jack Chirac’ın onayı ile Avrupa’nın en büyük kültür ihracatı gerçekleşmiş olacak. Guggenheim Müzesi: Dünyanın en muhteşem koleksiyonlarının olduğu Guggenheim Müzesi de Abu Dhabi’ye geliyor bu ünlü müzenin görüntüsü bile başlı başına bir sanat eseri olacak. Sahne Sanatları Merkezi: Tıpkı bir uzay üssünü andıran bu olağanüstü binada da iki konser salonu, bir opera binası ve iki tiyatro salonu yer alacak. Biennale Parkı: Venedik’ten esinlenerek yapılacak bu parkta yürüyüşe çıkmak eminim çok keyifli olacaktır. Klasik Sanat Müzesi: Geçmişten eserleri ve işleri sergilemeye adanmış olan Klasik Sanatlar Müzesi. Denizcilik Müzesi: Tadao Ando Gemiye benzeyen iç mekanları, rampaları ve yüzen terasları ile olağanüstü bir mimari eser olmaya aday bir müze daha. Projeler bununla bitmiyor, gelmesi beklenilen milyonlarca turisti taşıyacak havaalanı, otel, yol ve köprü projelerinin yanında Burj Al Arab (Arap’ların kalesi anlamına gelen yelken şeklindeki bina) otelini tahtından indirecek anıtsal bir otelin 2018’de bitmesi planlanıyor. Tek taş yüzüğünü andıran mimarı yapısı muhteşem. Tüm bu projeler Mutluluk Adası anlamına gelen Saadiyat Adası’nda inşa edilecek. Birçoklarını mutlu edeceği kesin. 1960’lı yıllarda çekilmiş fotoğraflarda, kum, çadır ve balıkçı tekneleri dışında hiç bir şeyi olmayan bu fakir şehrin petrolün bulunması ile geldiği şu anki noktayı bile izlemek etkileyici olsa da, 2012‘de tekrar görmek paranın ve vizyonun olduktan sonra neler yapılabileceğinin gözle görülür en büyük kanıtı olacak. Nilgün Abu Dhabi | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
2008-10-20 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu yazı 12691 kez okundu.
|
20 Ekim 2008 Pazartesi
Abu Dhabi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder